Şub 04, 2025 .

ALMANYA’DA ÇALIŞMA VE DİĞER YOLLARLA OTURUM ALMA ŞARTLARI: KAPSAMLI BİLGİLENDİRME

Bu metin, Almanya’da mülteci statüsünde veya farklı şekillerde bulunan kişilerin, çalışma üzerinden ya da çocuklar, gençler veya evlilik gibi durumlar aracılığıyla nasıl oturum izni elde
edebileceklerine dair genel bilgiler sunmaktadır. Buradaki açıklamalar hukuki danışmanlık niteliği taşımaz. Herhangi bir karar almadan önce mutlaka avukat, hukuk danışmanı veya ilgili
devlet kurumlarıyla görüşmeniz önerilir.

1. ÇALIŞMA YOLUYLA KALMA SEÇENEKLERİ

Almanya’da çalışma yoluyla oturum elde etmek isteyenlerin, 18 Kasım 2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan Nitelikli Göç Yasası (Fachkräfteeinwanderungsgesetz) ve İkamet Yasası’nın (Aufenthaltsgesetz) 18a, 18b, 19c gibi maddelerinde belirtilen şartları karşılamaları gerekir. Bu maddeler kapsamında en önemli koşul, 29 Mart 2023 tarihinden önce ülkeye giriş yapmış olmak ve Almanya’dan ayrılmadan kalmaya devam etmektir. İltica başvurusunda bulunanlar için giriş tarihi, parmak izi verildiği gün olarak kabul edilir. Lisans veya yükseköğrenim mezunları, özellikle 18b üzerinden değerlendirilebilirken, ön lisans, meslek lisesi, ustalık-kalfalık belgesine sahip olanların 18a’dan, son 5 yıl içinde farklı bir alanda en az 2 yıl sigortalı çalışanların 19c’den yararlanması mümkündür. Örneğin, öğretmenlik mezunu olup Türkiye’de ofis işinde yeterli tecrübeye sahip bir kişi, bu ofis mesleği üzerinden 19c’ye başvurarak oturum talep edebilir. Çalışma temelli oturumda sadece süresiz iş sözleşmesine (Festvertrag) sahip olmak veya sosyal yardım almamak tek başına yeterli sayılmaz; kişinin yasal ikamet süresine, mesleki yeterliliğine, dil becerisine ve suç kaydının bulunmayışına da bakılır.

2. ÇOCUKLAR, GENÇLER VE AİLELER İÇİN OTURUM ALMA (İKAMET YASASI §§ 25a, 25b, 104c)

İkamet Yasası § 25a (14-26 Yaş Arası Gençler):

Almanya’da en az 3 yıl kesintisiz kalmış ve son 12 ayını Duldung statüsünde geçirmiş olan 14-26 yaş arası gençler, bu madde uyarınca oturum alma hakkına sahip olabilir. Burada entegrasyon düzeyi önemlidir; B1 seviyesinde Almanca ve “Leben in Deutschland” sınavını geçmiş olmak gibi koşullar aranır. Ayrıca, halihazırda bir okulda devam ediyor veya Almanya’da bir okul diploması almış bulunmak da başvuruyu güçlendirir. 18-26 yaş arasındaki gençler, oturumlarını bağımsız şekilde alabileceklerinden ebeveyn veya reşit olmayan kardeşlerle aile birleşimi yapma hakkına sahiptir. 14-18 yaş aralığındaki gençlerde ise aile birleşimi ebeveynlerle ve reşit olmayan kardeşlerle sınırlıdır.

İkamet Yasası § 25b (Küçük Çocuğu Bulunan Aileler):

Bu madde, Almanya’da en az 4 yıl kesintisiz ikamet edip son 1 yılını Duldung statüsünde geçiren ebeveynlerin, küçük çocukları üzerinden oturum ve çalışma izni alabilmelerini düzenler. Ebeveynlerin iyi entegrasyon göstermesi (örneğin temel dil becerileri, sabıka kaydı olmaması), çocuğun düzenli okula devam etmesi ve sosyal yardımlara ihtiyaç duyulmaması gibi noktalar memurlar tarafından dikkate alınır. Çocuklu aileler, bu madde sayesinde nispeten kolaylaştırılmış bir ikamet hakkına kavuşabilir.

İkamet Yasası § 25b (6 Yıl Koşulu – Çocuksuz Ebeveynler ve Bekarlar):

Bazı durumlarda, çocuk sahibi olmayan yetişkinler de § 25b maddesine dayanarak oturum izni alabilir. Bu durum, Almanya’da en az 6 yıl kesintisiz bulunmayı ve son 12 ayı Duldung statüsünde geçirmiş olmayı gerektirir. Kişinin topluma uyum düzeyi, sabıka kaydının olmaması, sosyal yardımlara başvurmaksızın geçimini sağlayabilmesi bu başvuruda önemli rol oynar. Çocuksuz evli çiftler veya bekâr bireyler, bu alt koşulu yerine getirdiklerinde oturum ve çalışma izni almak için ilgili makamlara başvurabilirler.

İkamet Yasası § 104c (Gençler ve Yetişkinler İçin Ek Düzenleme):

Bu madde, 31 Ekim 2022 tarihinden önce Almanya’ya giriş yapan ve son 1 yıldır Duldung statüsünde bulunan kişilere ek haklar tanır. 27 yaşından küçük gençler, 31 Ekim 2019’dan önce Almanya’ya gelmiş ve kesintisiz en az 3 yıldır ülkede bulunuyorlarsa, eğitim durumuna bakılmaksızın iyi entegrasyon, sabıka kaydının bulunmaması ve geçimini kendisi sağlayabilmesi hâlinde oturum ve çalışma izni alabilir. Yetişkinler ise 31 Ekim 2017’den önce Almanya’ya giriş yapmış ve en az 5 yıl kesintisiz ikamet şartını doldurmuş, son 1 yıldır Duldung statüsüyle yaşamış, sosyal yardım almadan hayatını idame ettirebilen ve herhangi bir suç işlememiş kişilerse yine bu madde üzerinden oturum izni talep edebilir.

Tüm bu kanun maddelerinde, “en az şu kadar yıldır Almanya’da bulunmak”, “son 1 yıldır Duldung ile yaşamak”, “dil ve entegrasyon kriterlerini karşılamak” ve “geçimini bağımsız sağlamak” gibi şartlar öne çıkar. Yabancılar Dairesi (Ausländerbehörde) yetkilileri, başvuruları değerlendirirken bu süre ve statü şartlarına bakar; koşullardan biri eksik olduğunda bile oturum izni genellikle reddedilir. Dolayısıyla, çocuklar veya aile durumunu öne çıkararak oturum başvurusu yapmayı düşünenlerin, hangi madde üzerinden başvuracaklarını ve o maddenin tüm ayrıntılı şartlarını dikkatle incelemesi önerilir.

 

3. HÄRTEFALL (ZOR DURUM) BAŞVURUSU VE EYALET KOMİSYONU

Almanya’da bütün hukuki yolları tükenmiş, ilticaları reddedilmiş ve deport aşamasına gelmiş kişilerin başvurabileceği bir “Härtefallkommission” mekanizması mevcuttur. Bu eyalet komisyonları, başvuru sahibinin Almanya’ya entegrasyon seviyesini, sosyal hayata ve gönüllü faaliyetlere katılımını, dava sürecini ve kişisel durumunu bütüncül olarak değerlendirir. Zor durumdaki bireyin topluma uyum sağlamış olduğunu tespit ederlerse, İkamet Yasası § 23a üzerinden oturum ve çalışma izni verilmesi için olumlu görüş bildirilebilir. Komisyon kararı, başvuru sahibinin deport edilmesini geçici veya kalıcı olarak engelleyebilecek önemli bir istisna oluşturur.

 

4. ÜLKE İÇİ SAVAŞ VE GEÇİCİ KORUMA (§ 24a)

Ukrayna-Rusya savaşında görüldüğü gibi, ülkeler arasındaki silahlı çatışmalardan kaçarak Almanya’ya sığınan kişilere savaş devam ettiği sürece geçici koruma hakkı tanınabilir. Bu koruma, savaş koşulları ortadan kalktığında sona erebileceği için uzun vadede güvencesizdir. Dolayısıyla, ülkede kalmaya devam etmek isteyenler için çalışmaya veya mesleki eğitim düzenlemelerine geçiş sağlamak (örneğin, 18a, 18b, 19c gibi nitelikli göç maddelerine yönelmek) daha kalıcı bir çözüm olabilmektedir.

 

5. AUSBILDUNG VE DUAL-STUDIUM SEÇENEKLERİ

Almanya iltica yasası uyarınca mülteciler, iltica başvurularını takiben 9 ay geçtikten sonra çalışma ve Ausbildung izni alabilirler. Yabancılar Dairesi’nden mesleki eğitim izni çıkarıldıktan sonra, mahkemeden red kararı alınmış ve deport süreci başlamış olsa dahi, kişinin Ausbildung yaptığı süre boyunca sınır dışı edilmediği örnekler mevcuttur. Mesleki eğitim (Ausbildung) tamamlandıktan sonra, eğitim aldığı meslek üzerinden kalıcı oturum ve çalışma izni alınabilir. Benzer biçimde, “okul + iş yeri” modeli olarak özetlenebilecek Dual-Studium da mezuniyetle birlikte oturum hakkı tanıyan seçeneklerden biridir.

 

6. EVLİLİK YOLUYLA OTURUM (İKAMET YASASI §§ 30-31)

Mülteci statüsündeki birçok kişinin merak ettiği bir diğer konu ise evlilik yoluyla oturum alma imkânıdır. Bu durumda, mülteci ile evlenecek kişinin düzenli işte çalışıyor olması, yeterli maaş alması ve sosyal yardım almadan iki kişinin giderlerini karşılayabilmesi beklenir. Eğer eş veya partner, kendisi de işsiz ya da sosyal yardım alıyorsa, evlilik üzerinden oturum verme ihtimali düşebilir. Ayrıca, bazı Yabancılar Daireleri kişiyi ülkesine gönderip oradan aile birleşimi vizesiyle dönmesini talep edebilir. Bu uygulama, Almanya’da kalma hakkını doğrudan evlilikle kazanmamak adına yaygın bir yoldur.

Sonuç olarak yukarıdaki maddeler göstermektedir ki, “Festvertrag sahibiyim, sosyal yardım almıyorum, o hâlde oturum alırım” yaklaşımı, yasal düzenlemelerin bütününü kapsamadığı sürece yeterli değildir. Almanya’daki yetkili makamlar, başvuru sahiplerinin giriş tarihinden Duldung sürelerine, dil becerilerinden entegrasyon derecesine ve sabıka kaydı olup olmadığına kadar pek çok unsura bakarak karar vermektedir. Bu nedenle, çalışma veya diğer yasal yollarla oturum alabilmek için ilgili madde ve yönetmeliklerin ayrıntılarına uyum sağlamak gerekir. Hukuki durumunuzla ilgili kritik adımlar atmadan önce, mutlaka bir avukat veya yetkili danışma merkeziyle görüşmeniz ve güncel resmi bilgilere başvurmanız önerilir. Bu metin, genel bir bilgilendirme paylaşımıdır ve hukuki sorumluluk üstlenmez.

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *